İletişim ve Beden Dili son yıllarda sıkça karşımıza çıkan bir kavram. Aslında, insanlar arasında kuvvetli bir iletişim, ortaya çıkabilecek problemleri daha başından engellemek için en etkili çözüm. Boşuna dememişler insanlar konuşa konuşa anlaşır diye…
İletişim ve Beden Dili Bağlantısı
İletişim, duygu, düşünce ve bilgilerin akla gelebilecek her yolla başkalarına aktarılmasıdır. Bu sürecin amacıysa “anlaşılmaktır”. Nasıl anlaşılacağımızsa bizim elimizdedir. İlk izlenim, iletişimin başlangıç noktasıdır. Tanışma anında karşı tarafta yarattığımız ilk etki, işte bu nasıl anlaşılacağımız sorusunun cevabını direkt şekillendirir. Çünkü hem görünüm hem de beden dili, karşımızdakinin algısını doğrudan etkilemektedir. Bu etkinin, iletişimin devamında kritik rol oynaması da çok açıktır.
İletişimde İlk İzlenimin Önemi:
Başlangıç çok önemlidir;
Görünüm; giyimimiz ve bakımlı görünümümüz ne kadar dikkatli ve özenli olduğumuza dair vereceğimiz ilk ipuçları olacaktır.
Beden dili, kişiliğimizi ve iç dünyamızı yansıtan bir aynadır. Duruş, mimikler, başın kullanımı, giyim, bakım ve makyaj, jestler, göz teması, oturma biçimi, mesafe, ayak ve el hareketlerinin tümünü kapsar.
Ses tonumuz duygu geçişi sağlar. Kızgın, üzgün, özgüvenli veya öz güvensizlik gibi etki yaratır.
Yapılan araştırmalarda iletişimde kelimeler %10, ses tonu %30, beden diliyse %60 önem taşır. Bu nedenle iletişim kurduğumuz kişiyi çeşitli yollarla etkileme imkanımız vardır. Ya da karışımızdakini daha rahat anlamak, en önemlisi sağlıklı iletişimi karşılıklı kurmak için mükemmel bir yoldur. Unutmayalım ki, iletişim kişiye değil, kişiyle yapılır. Sözlü ve sözsüz sembollerle bir bütündür.
İnsanlık tarihine veya daha basitinden, kendi çevremize baktığımızda, bazı kişilerin, bize diğerlerinden daha fazla etkileyici geldiğini hissederiz. Öyle insanlar vardır ki, arkalarından kitleleri sürüklerler, farkında olmasak bile bu kişilerin yaptıklarını, söylediklerini bir şekilde otomatik olarak kabul ederiz. (her zaman aynı fikirde olmasak bile).
Nedir bu insanların sırrı? Çok basit: Özgüven ve Heyecan! Etkileşimde bulunduğumuz herkes (kendimiz de dahil) iletişime geçtiğimiz kişinin özgüven ve heyecanından etkileniriz. Netlik, konuya hakimiyet, fiziksel eylemlerimiz, aslında tutum ve duygularımızın birer aynasıdır. Dalgınlık, kafası karışıklık, panik gibi duygusal davranışlar yerine, bulunduğumuz yere ait olduğumuz hissini vermek gereklidir.
Bunlara ek olarak, göz teması, gülümseme, tanışma, el sıkma ve duruş da, ilk izlenimi şekillendiren unsurlardır.
Ses Tonu:
İnsanlar arası ilişkilerde yaşanan en küçük gerginlik, kendini önce ses tonuyla ortaya koyar. Çoğunlukla gündelik ilişkilerde canlı, neşeli, enerjik bir ses tonu, insanlar üzerinde olumlu etki bırakır.
Beden hareketleri bir bütündür. Karşımızdaki kişiyle iletişim kurarken, temel bazı hareketleri gözlemlemek, iyi bir iletişim kurmak için çok yararlıdır.
El Hareketleri
Konuşurken elleri göğüs hizasında kavuşturmuş isek beden diliniz aslında iletişimi artık kestim, seni artık dinlemiyorum hissini aktarır. Bu davranış karşımızdaki kişinin kendisini savunmaya geçmesine neden olur.
Tarih boyunca avuçların yukarı doğru açık olması sadakat, dürüstlük ve samimiyet duygusu uyandırdığı bilgisini vermiştir.
Parmak uçlarını birleştirip durmadan hareket ettiriyor isek sabırsız veya sıkıldığımızın göstergesi olarak algılanacaktır. Parmak uçlarını birleştirip avuç içlerini ayırarak tutarsak otoritenin göstergesini sergileriz. Dikkat edersek Devlet adamları çok kullanırlar.
Her iki elin başın arkasında birleştirilmesi. Kendini güvenli veya bir konuda baskın ya da üstün hisseden kişilere özgü bir harekettir.
Ağız Hareketleri:
Beyin bilinçaltından söylenen yalan dolu sözleri bastırmaya çalışırken, el ağzı örter ve parmak da yanağa bastırılır. Çoğu kimse sahte bir öksürükle ağzı koruma hareketini saklamaya çalışır. Bu hareketi siz konuşuyorken yapılıyorsa bu da sizin yalan söylediğinizi düşündüğü anlamına gelir. Buruna dokunma hareketi de yalan söylendiğinde sıklıkla yapılır.
Gülümseme, gerçek bir gülümseme göz kenarlarında kırışıklık yaratıyorsa samimidir. Samimiyetsiz gülümsemeler göz kenarlarında hiçbir mimik yaratmaz.
Bakışlar
Göndereceğiniz sözsüz iletişimin en önemlisi bakışlardır. Uyum sağlamanıza ve karşı tarafı daha rahat anlamanıza katkı sağlar. İyi bir göz teması konuşana bakmayı ara sıra makul göz hareketlerini, rahatlamış bir ifadeyi ve konuşma sürenizin %60ını içermektedir.
İş tartışmaları yaparken karşınızdakinin alnında bir üçgen olduğunu hayal edin. Bakışlarınızı bu bölgeye yönelterek ciddi bir ortam yaratırsınız ve karşınızdaki kişi sizin iş yapmak konusunda ciddi olduğunuzu anlar.
Tokalaşma
Duygusal bir bağ kurmamıza ve karşımızdaki kişinin duygusal alanına girme imkanı sunar. Beklenen ve umulan bir durumdur. Doğru tokalaşmak sıkı ve rahat bir kavrayış gerektirir. Duruşumuz ve hareketimiz ve el sıkma süremiz önemlidir. 3 kere yeterlidir. İyi bir göz teması, dik ve karşı tarafa dönük bir duruş olmalıdır.
El sıkma da en sık yapılan yanlışlar, parmak uçlarını tutmak, karşıdaki insanın parmaklarını ezercesine sıkmak, ölü balık gibi gevşek sıkmak, gergin kollar ile tokalaşmak gibi.
Her iletişime geçtiğimiz insanla bir şekilde duygusal alan paylaşılırız. Bu noktada kişiler arası mesafe kavramı devreye girer.
İletişim ve Beden Dili Sürecinde Kişiler Arası Mesafe
Mahrem Alan:
Her insanın psikolojik korunma sınırı vardır. Buna mahrem alan denir. 0.25 cm yakınlık içine sadece özel duygusal ilişkimiz olan insanları yaklaştırırız. Bunlar aile bireyleri, eşimiz-sevgilimiz ve çok az sayıda yakın arkadaşlarımızdır. Bu kimselerin dışında herhangi bir kişinin bu mesafeyi aşması bizde rahatsızlık yaratır. Asansörde, toplu taşıma araçlarında hissettiğimiz sıkıntı, huzursuzluk gibi.
Kişisel Alan
Birbirlerini tanıyan ve rahat konuşan iki insan bu mesafede kendilerini rahat hissederler. Sosyal ortamlarda, işyerinde birbirini tanıyan ve arkadaş kabul eden insanlar birbirleriyle bu mesafe içinde ilişkidedirler.
Sosyal Alan
İşlerin rahatça konuşulduğu, resmi ilişkilerin sürdürüldüğü alandır. Tanıdıklarımızla, evimize gelen tamirci, kapıcı gibi kimselerle kuruduğumuz ilişkilerde kullandığımız alandır.
Genel Alan
İki metreden başlayarak uzayan genel alandır. Topluma açıktır, tanımadığımız kişilerle paylaşırız.
İletişim ve Beden Dili İçin Dinlemenin Önemi
Sağlıklı bir iletişimin olmazsa olmazlarından bir tanesi de DİNLEMEKtir. Günlük hayatta karşımızdakilerin bizi değişik şekillerde dinlediğini hissederiz.
Nasıl Yanlış Dinlenir?
1- Görünüşte dinleme; en yaygın dinleme türüdür. Kişi dış görünüşüyle dinliyormuş gib görünür ancak iç dünyasında bambaşka bir yerdedir.
2- Seçerek dinleme; karşılarında konuşan kişinin söylediklerinden sadece kendilerini ilgilendiren kısımları duyarlar, diğer söyleneni dinlemezler.
3- Saplantılı dinleme; daha çok duygusal yönden saplantılı kişilerin dinleme tarzıdır.
4- Savunucu dinleme; her söyleneni kendilerine yönelmiş bir saldırı sayarlar.
5- Tuzak kurucu dinleme; seslerini hiç çıkarmadan denleme eğilimindedirler. Çünkü dinlediklerinden yararlanarak karşılarındakini zor duruma düşürecek fırsatı ararlar.
6- Yüzeysel dinleme; kişinin kullandığı kelimelerin yüzeyinde kalırlar. Kelimelerin sözcük anlamlarında ve kendilerince olan anlamlarında gezinirler.
İyi Bir Dinleyici Olmak İçin…
1- Susmak: İyi bir dinleyici olmamın temeli ‘susmayı’ bilmektir.
2- İlgi Göstermek: Dinlemek istediğinizi gösterin. İlgi duyduğunuzu gösterin. Karşı çıkmak yerine anlamak için dinleyin.
3- Dikkati Dağıtmamak: Elinizde anahtarlık sallamak, kağıtları karıştırmak gibi davranışlardan kaçının.
4- Empati Kurmak: Kendinizi karşınızdaki kişinin yerine koyun ve onun ne hissettiğini anlamaya çalışın.
5- Zaman Tanımak: Karşınızdakinin sözünü kesmeyin, kendisini ifade etmesine izin verin.
6- Öfke ve Olumsuz Duyguları Kontrol Etmek: Kızgın bir insan çoğunlukla karşısındakini yanlış anlar ve kendini güç durumda bırakacak tepkiler verir. Bu sebeple hemen karşılık vermeyin.
7- Soru Sormak: Konuşan kişiye ilgi duyduğunuzu gösterir ve onu konuşmayı sürdürmek konusunda cesaretlendirir.
8- Yargılamamak: Eleştirici ve tartışmacı bir tutum konuşanı savunucu olmaya yöneltir ve öfkelendirir.
İyi bir dinleyeci olmak çok önemlidir çünkü:
“Dinlemeyi bilmek, kendinizinkinden başka, diğerlerinin de beyinlerine sahip olmaktır..”
— Leonardo Da Vinci
Beyoğlu Inner Wheel Kulübü 2021-22 Başkanı